26 Mayıs 2008 Pazartesi

Kaybedenler Kulübü...

Aslında kaybedenler kulübünden ziyade "Gönüllerin Şampiyonları" başlığı da gidebilirdi bu yazıya. Son ana kadar hayallerle yaşayıp, son anda kaybeden takımların hikayesi bu. Herkes yılın 11'i, yılın takımı, yılın iyi ve kötü transferleri yapıyorken, biz de kendimizce böyle bir sıralama yapalım dedik.
1 - Chelsea : Listedeki diğer takımların sıralaması tartışılabilir belki ama ilk sırayı Chelsea'nin almasına kimse karşı çıkmaz herhalde. Önce Carling Cup finalinde Tottenham'a kaybettiler. Ligde kimse onları sallamıyorken, son haftaya kadar United'la kafa kafaya geldiler yine olmadı. Son umut Şampiyonlar Ligi'ydi. Rakip yine United. Terry'nin ayağının kaymasıyla direkten dönen top, Grant'in de ayağını kaydırdı. Büyük hayallerle başlanan sezon hüsranla bitti. Yıldıray'ın da içinde bulunduğu 2002 Leverkusen takımına çok benziyor hikayeleri. İngiltere Süper Kupası diye de adlandırabileceğimiz Charity Shield'i United'a ve yine penaltılarla kaybederek başlamışlardı sezona. Yine United'a yine penaltılarla kaybederek kapattılar sezonu...
2 - Glasgow Rangers : İki ay önce ligde ve kupada şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılan, Uefa'da çeyrek final oynayan ve ezeli rakibi Celtic'i hasetinden çatlatan bir takımdı Rangers. Hatta burada Strachan'ın futbolcuyken yediği dayağın fotosuyla gönderme bile yapmıştık Celtic'e. İki ay içinde Uefa'da ve İskoçya Kupası'nda finale geldiler. Ligde Celtic'e iki kez yenilmelerine rağmen puan olarak hala üstte yer alabilme avantajı onlardaydı. Önce Uefa finalinde Zenit'e 2 - 0 kaybettiler. Sezon boyunca onları finale taşıyan katı savunma anlayışı finalde sonlarını hazırladı. Sadece bir hafta sonrasında Celtic lig şampiyonluğunu ilan etti. Rahatlıkla kazanabilecekleri ligi, Uefa gazıyla yaşadıkları konsantrasyon eksikliği yüzünden elleriyle verdiler ezeli rakiplerine. Kalan tek hedefleri İskoçya Kupası'ydı. Zoraki gelen 3 - 2'lik galibiyetle sezonu kupayla kapatmış oldular. Bir haftada Uefa ve ligi kaybedip İskoçya Kupası'yla tatmin oldular mı? Hiç sanmıyorum...3 - Sivasspor : Listedeki takımlar arasında en mütevazi olanı. Şampiyonluk akıllarının ucundan bile geçmiyordu sezona başlarken. "Bu hafta tökezlerler, artık toparlanamazlar" düşünceleri altında ligin son iki haftasına kadar şampiyonluk yarışındaydılar. 33. haftadaki Galatasaray yenilgisi sadece şampiyonluğu değil, Şampiyonlar Ligi hayallerini de suya düşürdü. En azından Uefa diye son haftaya girdiler ama 3'lü averaja takılarak onu da kaybettiler. Hala "Bizim yarışımız Fenerbahçe'yle değildi" diyerek Uefa yolları arayarak mızıkçılık yapmaya çalışıyorlar. Kimilerine göre tecrübesizlikten kaybettiler şampiyonluğu, kimilerine göre pastadan pay almalarını istemeyen dört büyüklerin kirli elleri yüzünden. Bu satırların yazarına göre ise fakir fukara edebiyatı yapan ve futbolcuları önemli maçlardan önce medya maymununa çeviren teknik direktör ve yöneticiler yüzünden...Daha detaylı analiz burada...
4 - Getafe : Hangimiz onlar için üzülmedi ki bu sezon? Bayern karşısında beş dakikada kaybettikleri tur ve bu sezonun tartışmasız en nefret edilen takımı Valencia'ya kaybettikleri İspanya Kupası. Schuster Real Madrid'in başına geçince herkes onun kurduğu düzenin çökeceğini ve Getafe'nin yeniden sıradan takım hüviyetine bürüneceğini düşünüyordu. Brondby kariyeri yeterli görünen Laudrup, Schuster'in sistemine kendi felsefesini ekleyerek Getafe'yi hayal edemeyeceği bir noktaya taşıyacaktı ki Abbondanzieri bir anda herşeyi batırdı. 114 dakika 10 kişi oynadığı Bayern'e karşı 3 - 1 üstün girdiler son beş dakikaya. Kupanın en büyük favorisini elemelerine ramak kalmışken Abbondanzieri önce yumurtladığı, sonra yanlış çıktığı iki pozisyonla Luca Toni'yi günün kahramanı yaptı. Sadece bir hafta sonrasında basiretsiz Koeman'ın Valencia'sına İspanya Kupası'nı kaybettiler. Bir hafta öncesinde iki şampiyonluk hayali kurarken, kendilerini düşme hattının üç puan üzerinde buldular. Son iki haftada düşme potasından sıyrıldılar ama Laudrup'un istifası geldi bu sefer de. Uefa şampiyonluğunu kovalarken seneye Inter Toto'da bile yoklar...5 - Roma : Yine İtalya Kupası'yla kapatılan bir sezon, yine ertelenen hayaller. Capello'nun kazandırdığı şampiyonluğun üzerinden 7 yıl geçti ve Roma bu süreçte 4. kez 2.likle kapattı sezonu. Bu yıl onların da beklemediği şekilde sonuçlandı aslında. Üç ay önce Inter arayı tamamen açtığı sırada onların aklında Şampiyonlar Ligi vardı sadece. Real Madrid'i iki maçta da yenerek çeyrek finale geldiler ama United'ın yaşattığı dejavu onları Serie A'ya geri döndürdü. Inter'in puan kayıpları Scudetto'yu kazanma ihtimallerini son haftaya kadar taşıdı ama gamsız Ibrahimovic'in aklına son haftada 2 gol birden atmak gelince Roma'ya ikincilik onuru kaldı bir kez daha. Aslında içerdeki Livorno beraberliği ve Lazio'ya kaybedilen Roma derbisi olmasa müthiş bir mucizeye imza atacaklardı. Onlar da dün artık iyice tadı kaçan alışılagelmiş İtalya Kupası finalinde Inter'den intikam aldılar kendilerince ama neyleyim böyle intikamı...

(Aslında listeye eklenecek daha çok takım var ama kendimce en uygun beşini seçtim. Listeyi Sevilla, Milan, Bordeaux, Fenerbahçe'yle uzatmak da mümkün. Kendi kaybedenler kulübü ilk 5'ini yapanlar veya listeye takım eklemek isteyenler yorumlara bırakırsa sevinirim...)

Hiç yorum yok: