21 Mart 2008 Cuma

King Kev'den Mickey Keegan'a...

Gitti gider...


Inter'in 17 yaşındaki Ganalısı Mario Balotelli'nin bir süredir Chelsea tarafından takip edildiği ve transfer edileceği konuşuluyordu. Aynı zamanda menajeri de olan abisi bugün Tuttosport'a yapmış açıklamasını. "Bu şekilde daha fazla devam edemeyiz. Mario as takımda olmalı. Milan'da oynuyor olsaydı daha farklı olurdu. Hala kontrat yenilemek için bizimle görüşen olmadı."

Bu açıklamalardan sonra Nerazzurri'de kalması zor gözüküyor Bolatelli'nin. Ama Chelsea'ye gitmesin. Abisinin de dediği gibi Milan'da oynasın. Kimse tepki göstermez ezeli rakibe gitti diye. Pirlo'ya da göstermemişlerdi...

İyi misin Wenger?


Arsene Wenger sene sonunda kontratı biten Gilberto Silva'nın kalmasını arzu ediyormuş. "Şimdiden sene sonunda gideceğini söylemek doğru değil. İkimizde yetişkiniz. Bu konuyu olgunca tartışacağız. Oynamadığı için gitmek isteyebilir. Eminim ki o ne yapacağına karar vermiştir ve kalırsa beni çok mutlu eder."

Yaşı 29'a gelenlere bile olumlu bakmayan ve kapıyı gösteren Wenger'e birşeyler olduğu kesin. Ljungberg'in, Pires'in suçu neydi o zaman? Ama birşeyden eminim ki eğer Gilberto ayrılacağını açıklarsa Fotomaç mutlaka üç büyüklerden birine getirecektir onu...

20 Mart 2008 Perşembe

Gol yemeyen Chelsea

Fenerbahçe'yle eşleştiğinden beri daha bir inceler olduk Chelsea'yi. Dün gece Fox Tv'nin anlamsızca yayınlamadığı maçta Tottenham'la 4-4 berabere kaldılar. Sevilla'yı elerken Alex'in duran toplardaki becerisinden maksimum düzeyde yararlanan Fenerbahçe için dün geceki maç birşeylerin göstergesi olabilir. Keane'in iki korneri ve Jenas'ın bir frikiğiyle üç gol buldu Tottenham dün gece. İkisinin duran toplardaki becerisi bir Alex etmez. Elbette bu Chelsea'nin defansını küçültmez ya da Fenerbahçe'nin duran toplardan Sevilla maçındaki kadar rahat gol bulacağını kanıtlamaz. Gerçi bizim basından yine yarı final naraları atılacaktır ya dediğim gibi sadece bir gösterge...

Yeni Bierhoff mu?


Milan scoutlarının Galliani'ye getirdiği raporlar arasında Mario Gomez için yeni Bierhoff benzetmesi yapılıyormuş. O zaman yanına da yeni bir Weah ya da Leonardo'da transfer etmeleri lazım. Ya da en makulu Shevchenko'yu sene sonunda getirmeleri...

Herkesin gözü aydın


Beckham sonunda milli takıma seçildi, 100. maçına çıkacak. Walcott'da Dünya kupasından bu yana ilk kez kadroda. İsimler arasında özellikle Villa'lı Agbonlahor ve Young'a dikkat. Kişisel görüşüm ikisi de 2010'da İngilizler'in önemli kozlarından olacaklar. Capello kaptanı belirlememiş henüz. Birçok oyuncuya şans vereceği için kaptan seçimini gereksiz görmüş. İsviçre maçında Steven Gerrard'dı. Beckham'a son kıyak bir de kaptan yapsın bari...
James (Portsmouth), Carson (Aston Villa), Kirkland (Wigan); Bridge (Chelsea), A Cole (Chelsea), Johnson (Portsmouth), Terry (Chelsea), Brown (Man Utd), Lescott (Everton), Ferdinand (Man Utd), Wheater (Middlesbrough), Woodgate (Tottenham), Upson (West Ham); Barry (Aston Villa), Young (Aston Villa), Bentley (Blackburn), J Cole (Chelsea), Lampard (Chelsea), Wright-Phillips (Chelsea), Beckham (Los Angeles Galaxy), Gerrard (Liverpool), Hargreaves (Man Utd), Downing (Middlesbrough), Jenas (Tottenham); Walcott (Arsenal), Agbonlahor (Aston Villa), Crouch (Liverpool), Rooney (Man Utd), Owen (Newcastle), Defoe (Portsmouth)

Futbol Ekranı


21 Mart Cuma
20.00 Fenerbahçe - Kasımpaşa (Lig Tv)

22 Mart Cumartesi
13.00 Sakaryaspor - Kartalspor (D Spor)
16.30 B. Münih - B. Leverkusen (Ntv Spor)
17.00 Middlesbrough - Derby County (Fox)
18.10 Nancy - Metz (Kanal A)
19.00 İBB - Beşiktaş (Lig Tv)
21.00 Mallorca - Deportivo (Ntv Spor)
21.30 Inter - Juventus (24)
23.00 Sevilla - A. Madrid (Ntv)

23 Mart Pazar
13.00 Diyarbakırspor - Eskişehirspor (D Spor)
15.00 Trabzonspor - Kayserispor (Lig Tv)
15.30 M. United - Liverpool (Fox)
18.00 H. Berlin - Schalke 04 (Ntv)
18.00 Barcelona - Valladolid (Ntv Spor)
19.00 Galatasaray - Denizlispor (Lig Tv)
19.00 Rennes - Lens (Kanal A)
20.00 Real Madrid - Valencia (Ntv)
21.10 Boca Juniors - Colon (Ntv Spor)
22.00 Lyon - PSG (Kanal A)

19 Mart 2008 Çarşamba

Barca varken sorun yok


Van Nistelrooy bileğindeki sakatlık yüzünden sezonu kapatma ihtimaliyle karşı karşıya. Zaten dört maçtır oynamıyordu ve bu süreçte Madrid-Barcelona puan farkı daha da açıldı. Şampiyonlar Ligi'nden de elendiklerini düşünürsek lig yarışında fazla etkilemeyecektir Galacticos'u. Ne de olsa Barca var...

Chelski

Klose giderken neredeydi ceset?


Werder Bremen Başkanı Jürgen Born Diego hakkında süren spekülasyonlara son vermeye çalışmış aklınca. "Diego'yu isteyen kulübün öncelikle beni öldürmesi lazım. Werder'den sadece benim cesedimi çiğneyerek ayrılabilir. Diego satılık değil!" Gitmek isteyeni nasıl tutacak Born merak ediyorum. Geçen sene Klose gibi bir adamı futbolunun en verimli döneminde sadece 12 milyon Euro'ya sattığını düşünürsek...

O formayı alınca ben de affederdim


Hatırlarsanız geçen ay Buenos Aires açık tenis turnuvası çeyrek finalinde ev sahibi David Nalbandian'la karşılaşan İtalyan tenis oyuncusu Potito Starace Maradona'nın tribünden küfürlerine maruz kalmıştı. Bunun üzerine de hakemden Maradona'yı susturmasını rica etmiş, aksi taktirde raketiyle oyuncunun dişlerini dökeceğini söylemişti.

Agresif tavırlarının sadece Boca maçlarına özgü olmadığını cümle aleme gösteren Maradona, özür mahiyetinde Starace'ye imzalı formasını yollamış. Starace'de hemen bu formayla La Gazzetta dello Sport'a pozunu vermiş. Kendisi de fanatik bir Napoli taraftarı olan ve Maradona'yla büyüyen Starace "Maradona bile olsa söyledikleri çok ağırdı ve kabul edilemezdi. Ama sonuç olarak bu konu kapanmış oldu." diye açıklamış Starace durumu. Kim Maradona'nın imzalı formasına sahipken hala ona kızgın olabilir ki?

Çağırın da bitsin bu işkence!


İngilizler Euro 2008'e katılamayınca takımın başına Capello'yu getirdi. Yeni teknik direktör, yeni umutlar, yeni oyuncularla ilgili haberleri takip edeceğiz diye bekliyoruz ama tutturulmuş bir Beckham furyası gidiyor. Acaba 100. maçına çıkacak mı çıkmayacak mı diye papatya falları açılıyor her milli maçtan önce. Capello da sağolsun çanak tutuyor. "Belki oynayabilir." Yarın kadro açıklanıyor. Beckham çağrılsa da çağrılmasa da yine bir sürü geyik dönecek. Benim asıl merak ettiğim 100. maçına çıktıktan sonra Beckham yine hangi yapay gündemle bizi meşgul edecek. Hayır Amerika'ya gitti gideli eskisi kadar sallanmıyor. 100. maç da çıkınca aradan ne olacak bakalım. Olmadı Galaxy'deki hocası Gullit'ten şakağının üstüne bir krampon rica eder. Hem Gullit ayaklarına daha hakimdir Fergie'ye göre...

Daha yeni gelmiştiniz


İki sene önce Delle Alpi'den ayrılıp Olimpico Stadı'na geçen Juventus, oradan da ayrılıyor. Olimpico'yu Torino'yla paylaşmaktan sıkıldılar galiba. Yeni Delle Alpi'ye 2011-2012'de geçmeyi planlıyorlarmış...

17 Mart 2008 Pazartesi

Avrupa'da bu hafta


La Liga’da Real Deportivo deplasmanında Estadio Riazor’dan artık alışık olduğumuz gibi eli boş döndü. Bu müthiş kıyağa Barça’nın cevabı ise ‘istemeyiz’ oldu. Amatör bir takım gibi 2 korner golü yiyerek Almeria’dan 1 puanla döndüler. Villareal Barça’nın ensesinde! Fark sadece 2 puan. Nihat’ın gol atmayı hatırladığı maçta Zaragoza’yı zorlanmadan geçtiler. Ersen oynamadan sakatlanmayı başardı. 3 hafta yokmuş. Düşene bir tekme de Sevilla’dan. Valencia’ya acımadılar. Fabiano’dan iki güzel gol daha izledik. Valencia’da yaprak dökümü başladı! Başkan ayrıldı, Koeman gidici, Villa ‘yazın yolcuyum’ demiş.

İngiltere’de lider değişti. C.Ronaldo’nun golleriyle taşıdığı Manchester United bir maç eksiğiyle Arsenal’i yakaladı. Arsenal evinde Tuncay’ların Middlesbrough’dan 1 puan aldı. Ligdeki son galibiyetlerini 1ay önce aldılar. Son 4 maçta 4 beraberlik! Chelsea ve Liverpool haftayı galibiyetle kapattı.

Serie A bıraktığımız gibi! Zirvedeki dörtlü (Inter – Roma – Juve – Fiorentina) kazandı. Haftanın en önemli maçında Roma evinde Milan’ı geriden gelip geçti. Milan’da artık bir dönem kapandı. 30 yaş üstü tayfanın artık 75’den sonrasına nefesi yetmiyor. Baştan sona bir yenilenme şart.

Bundesliga’da Bayern bu hafta herkesi şaşırttı. Düşme potasındaki Cottbus can havliyle 3 puanı çalarken Ribery penaltı kaçırdı. Werder kafa üstü düşmeye devam ediyor. Geçen hafta 6 yiyen Bremen bu hafta da evinde Wolfsburg’a yenildi. Son 4 maçta 3 mağlubiyet. Stuttgart’ta bu sezon 23 gole ulaşan Mario Gomez de ayrılma sinyalleri vermeye başladı.

Cristiano Lucarelli olmak

Cristiano Lucarelli. Futbolun muhalif yüzlerinden birisi olarak en muhalif takımlardan birisi olan Livorno'da oynuyordu. Kulübün armasını koluna dövme olarak yaptırmış, ateşli taraftar gruplarından Brigate Autonome Livornesi'nin kuruluş yılı olan 1999 yılına ithafen 99 numaralı formayı giyiyordu. Senede ortalama 15 gol atıyor ve daha iyi kontratlarla gelen kulüpleri Livorno'da oynamak için reddediyordu. Onu en mutlu eden takımda, siyasi duruşunun birebir uyuştuğu tribünlerle iç içe Serie A'nın en önemli golcülerinden birisiydi. Geçen yıl ki Reggina maçına kadar...


1-1 biten maç sonunda Livorno'nun tek golünü atmasına rağmen Lucarelli ilk defa yuhalandı aşık olduğu tribünler tarafından. Ve o gün sene sonunda Livorno'dan ayrılacağını açıkladı. Kulübüne en iyi parayı veren Shakhtar transfer etti onu. Ukrayna'da işler istediği gibi gitmeyince devre arasında Parma'ya kiralandı. Yeni takımıyla bu haftasonu Armando Picchi'deydi. Topu ayağına her aldığında ıslıklandı. Maçtan sonra doğal olarak ıslıklar hakkındaki düşünceleri soruldu. "Bu tepkiye kendimi hazırlamıştım. Hatta daha kötüsünü bekliyordum. Benim hakkımda plan yaptıklarını duymuştum. Ama eskiden beni seven bu insanlara saygı duyuyorum. Sonuçta onlar Livorno'yu destekliyorlar. Geçen sene Reggina maçındaki tepkileriyle kıyaslarsak bu kabul edilebilir bir protestoydu." İlginç bir rastlantı olarak Lucarelli'nin ziyaretinden üç gün sonra bu çarşamba Livorno Reggina'yla oynuyor.


Her kulüp değiştirdiğinde eski kulübü hakkında spekülatif açıklamalar yapan, yeni takımıyla çıktığı ilk maçta eski taraftarlarıyla kavga eden, onlara hareket çekip küfredenlere örnek olması dileğiyle...

Tepki doğru ama teşhis?


Barcelona'nın adı zor telaffuzlu sportif direktörü Txiki Begiristain Almeria maçının devre arasında DiarioSport'a yaptığı açıklamada takımdaki lider oyuncu eksikliğinden şikayet etmiş. "Sakin kalacak bir oyuncuya ihtiyacımız var. Tempoyu düşürecek ya da yavaşlatacak değil, hızlı kararlar verebilecek bir lider oyuncuya." Hadi Messi ve Deco sakat. Ama Ronaldinho, Xavi, Henry gibi lider karakterlerde oyunculara sahipken, Begiristain doğru teşhisin bu olduğunu nasıl düşündü merak ettim doğrusu...

İkisi de zor be Totti


"Eğer seçme şansım olsaydı, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu Scudetto'yu kazanmaya tercih ederdim. Şimdiden Nisan'daki Manchester maçını düşünmeye başladım. Ama Devler Ligi yerine Serie A'yı kazanmamız da o kadar kötü olmaz."

16 Mart 2008 Pazar

Eduardo ve Gunners


Birçoklarına göre Arsenal'in son haftalardaki kazanamama serisi Eduardo'nun sakatlığından kaynaklanan moral bozukluğu. Bu teşhisin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bence Arsenal sezona erken form tutarak başlayan her takım gibi duraklama dönemine girdi. Yakındır toparlanmaları. Bu birazda rakiplerini küçümsemekten vazgeçip daha iyi konsantre olmalarıyla ilgili. Motive olduklarında Milano'da neler yaptıklarını herkes biliyor ne de olsa...