Sergen Yalçın - Ronaldinho

"Sonunda Milan. Bugüne kadar beklettiğim insanlardan özür dilerim. Milan her zaman benim 1 numaramdı." Ronaldinho'nun Milan'daki ilk demeci...
"Ben zaten doğuştan Fenerbahçeli'ydim." Sergen Yalçın'ın Fenerbahçe'ye transfer olduğundaki ilk sözleri...

İkisi de 10 numara. İkisinin de kariyerleri zirvedeyken düşüşe geçti. Bana pek bir benzer geldi demeçler. Ronaldinho'dan da bir an önce göbek yapıp Ntv'de yorumculuğa başlamasını bekliyorum...

John Terry ve Facebook

Giuly dedikodusu yok bu yaz

Giuly Psg'ye transfer olmuş. İki sezondur Glatasaray'ın sağ kanadına bekliyorduk kendisini. Canaydın bıraktı, bu yaz dedikodu çıkmadı onun hakkında. Demek ki Haim Fresco gerçekmiş ve harbiden transfer görüşmesi yapıyormuş...

Go Spurs, Take Bentley

Dün gece David Bentley transferini beklerken, Blackburn'un red cevabını alınca moralim alt üst oldu. Tottenham'ın teklifi tam olarak ne kadar açıklanmamış ama geçen ay Aston Villa'nın yaptığı tekliften bile daha azmış. Tottenham sağ kanadı için Bentley biçilmiş kaftan olur kanımca. Lennon ve Malbranque'ın bitmek bilmeyen sakatlıkları, formsuzluklarıyla uğraşılmaz en azından.

Bentley gelse de gelmese de Tottenham'ı bu sene herkesin dikkatle izlemesini tavsiye ederim. Aylar önce burada yazmıştım. Yazdıklarımın arkasındayım hala. Bu yıl Uefa'nın favorilerinden olacaklar. Ligde de ilk dörtte olacaklarına eminim...

Onlar erdi muradına...

Yılan hikayesine dönen yaz transferlerinden ilki tamamlandı ve Ronaldinho €21 milyona Milan'a transfer oldu. Sağlık kontrolünden geçtikten sonra senelik €6.5 milyonluk kontratını imzalayacak. Darısı Lampard'la Cristiano Ronaldo'nun başına. City'nin 32 milyonluk teklif ve yıldız transfer hayalleri de, Adebayor'un Milan'a gitme ihtimali de son buldu böylece. Şimdi Barca Eto'o artı para teklif edeceği söyleniyor ama gerçekleşirse saçma olur ve Wenger balıklama atlar herhalde. Eski formuna dönen bir Ronaldinho ve Kaka ikilisini izlemek keyifli olacak bu sezon. Özellikle Inter maçlarından önce Mourinho Ronaldinho'ya nasıl ayar verecek bakalım...

Kral bana da yalan söyledi

Sen kalk daha bir önceki post'da Hakan Şükür'le tanışmanın havasını at, spor basınında ilk olarak burada yazıyor diye reklam yap, akşamına futbolu bıraktığı haberini al. Oldu mu be Kral? İlk defa kendimi Fotomaç gibi hissetmiştim:)

Şaka bir yana neden böyle bir karar aldı, madem bırakacaktı neden kulübün teklifini kabul etmedi bilmiyorum. Muhtemelen devam edecekken Abdullah Gül'le yaptığı görüşme sonrası kararını değiştiren birşeyler öğrendi. Ne olursa olsun kral böyle bırakmamalıydı. Jübilesinde oyundan çıkarken alkışlarla, ağlayarak uğurlamalıydık onu. Sağlık olsun. Yaşattığın tüm güzellikler için teşekkürler kral...

Çoğumuzun ensevdiği gol burada

Kral Dubai'ye!

25 günlük Valtur maceramı nefretle hatırlayacak olsam da iyi olan tek bir anım vardı. O da tesadüf eseri Hakan Şükür'ün yatla bizim otelin koyuna gelmesi ve benimle tanışması. Formamı imzalattım, fotoğrafımı çekindim. Fotoyu alamadan geldik gerçi ama sağlam ellerde. En kötü ihtimal yaz sonu elime geçer, ben de blogda yayınlayıp havamı atarım artık...

Ama hava atacağım konu şimdi başka. Kral'la konuşurken nereye gideceğini sorduğumda "Kesin olarak Dubai" dedi bana. Hani vardır ya Fotomaç'da falan. 100 tane isim yazıp birisi gelince "İlk biz yazmıştık" diye haber yaparlar. Ben de şimdiden herkese söyleyeyim. Hakan Şükür Dubai'ye gidecek. Bizzat kendisiyle yaptığım görüşmede öğrendim. Yani Türk spor basınında ilk kez bu blogda:)

Nihat'ın çalımıyla açılan Glasgow yolları

Tamas £3,5 milyona Celtic'e transfer olmuş. Hangi Galatasaraylıya sorsan, ben de dahil, Nihat'dan yediği bacak arasıyla hatırlar onu. 35 kez Romanya'da oynamış, Ada'ya transfer yapmış kimin umurunda. Zaten 6 maç oynadı ve gitti bizden. İlk Old Firm'de bir bacak arası daha yemezse gider herhalde böyle. Hayırlısı olsun diyelim...

Bir ay beklersen...

Liverpool bir aydır Barry transferini sonlandırmaya çalışıyor. O'Neill rest çekti, Barry bastırdı, Benitez Amerikalılar'a gönül koydu derken hala transferde bir gelişme yok. Hatta zavallı Berger bile Barry destekleyeyim derken kendi yerinden oldu...

Ve bugün gelen son haberlere göre Arsenal de Barry'le ilgilenmeye başlamış. Açıklama O'Neill'den. Dediğine göre Arsenal yardımcı antrenörü Pat Rice arayıp Liverpool'la işlerin nasıl gittiğini sormuş ve kendilerinin de talip olabileceğini söylemiş. Elalem daha kısa sürede Lampard transferinde bile daha çok yol alıyorsa Liverpool'un Amerikalılar'ı saflıklarına doymasınlar. Liverpool bunca uğraş sonunda Barry'yi Arsenal'e kaptırırsa Benitez Hicks'le Gillett'e pis dalar gibi geliyor bana...

Tyler'ın Euro 2008 kadrosu

Malum Valtur'da olduğumuzdan Euro 2008'le ilgili fazla yazı yazamadık. İçimde kalan çok şey var yazmak istediğim. Çok geç olduğu için yazmayayım diyordum ama Sky'da sürekli takip ettiğim Premier Lig istatistikçisi Martin Tyler'ın değerlendirmesini okuyunca buraya da yazmak istedim. Sonuçta kendisi aynı zamanda Premier Lig'de son 10 yılın en iyi spikeri seçilmiş bir insan. Saygı duymak lazım. Detaylı inceleme burada. Kadroyu beğenmeyenler kendi kadrolarını yorumlara bırakabilirler...

Kadro: Van der Sar - Hamit Altıntop - Zhirkov - Simunic - Puyol - Senna - Xavi - David Silva - Modric - Ballack - David Villa

Yedekler: Casillas - Servet Çetin - Fabregas - Semih Şentürk - Pavlyuchenko

Teknik Direktör: Fatih Terim

Bir başka yılan hikayesi...

Bu transfer söylentisi de artık tadı kaçanlardan. Lampard, Ronaldinho, Ronaldo haberlerinden de eski üstelik. Berbatov 1 yıldır ayrılamadı Tottenham'dan. Geçen yıl talibi çoktu. Şu anda ciddi aday olarak Manchester United kaldı sadece. Tottenham'a gönül veren bir insan olarak gitmesini istemem tabi. Menajeri "United'ın onu istediğini kesin olarak söyleyebilirim ama daha fazla açıklama yapma yetkim yok." demiş.

Fergie onu sisteminde nasıl bir yere oturtur ya da harcanır mı bilemem ama bu şekilde kuyruk sallamaya devam ederse Ramos bir güzellik yapacak gibi. Gönülsüz adamı boş yere tutmaz kadroda. Fiyat konusunda bir söyleti yok ama Jo'nun 27 milyon euro ettiği bir piyasada Berbatov 40'dan aşağı etmez, ona da bu fiyatı veren çıkmaz. Fergie'de hücum yerine kulübede kendi yanına kimi takviye edecek onu düşünmeli bence...

Geriye dönüş...

Yaklaşık 25 günlük bir aradan sonra bloga ilk defa yazı yazabiliyorum. Başladığımdan beri en fazla 4 günlük ara vermiştim. Gözümden deli gibi uyku aktığında da, hastalıktan yataktan kalkamıyor olsam da hiç yazmamazlık yapmamıştım. Adeta çocuğum gibi olmuştu bu blog...

Kimi arkadaşların bildiği üzere İtalyan Dili okumaktayım. İtalyanca'yı iyice geliştirelim diye 25 gündür burada çalışıyordum. Şerefsiz İtalyanlar çalıştırdığı personeline bile internetin saatini 17 milyon yapınca biz de blogdan bu süreçte ayrı kaldık. Mini Club'de İtalyan veletleriyle güzel bir bağ kurmama rağmen günde 20 saat çalışmamı istedikleri için bu macerayı sonlandırıp dönmüş bulunuyorum...

Bundan sonra başka bir yerde çalışmaya gider miyim bilmesem de bloga eskisi gibi özen göstererek yeniden yazılara başlıyorum. Ayrı kaldığımız süreçte bloga giren girmeyen herkese teşekkürler. Ve tabi en büyük teşekkür de birşey yazmamamıza rağmen bizi kardeş bloglarından çıkarmayan Aceto üstada...