7 Ağustos 2008 Perşembe

Çuvaldızı kendine batır Houness

"Haftada bir benzin almaya gitmek beni sinir ediyor. Abramovich gibi adamlar manipülasyonla benzin fiyatlarını arttırıyor ve benim cebimden aldığı parayla futbolcuları Londra'ya getiriyor." Uli Hoeness

Dolaylı yoldan Abramovich'in istediği futbolcuyu, istediği parayı vererek transfer edebilecek olmasına dokundurmuş Houness. Ama kendi kulübünün senelerdir Bundesliga'da hangi futbolcu yıldızlaşsa onu transfer ederek diğerlerinin rekabet etmesine engel olduğunu unutmuş galiba. Örnek mi? Ballack, Ze Roberto, Van Buyten, Podolski, Klose, Schlaudarff, Jansen, Borowski vs...

Fabricio Coloccini

4 yıldır Deportivo'da harcanıyor bu adam diye üzülüyordum. Mutlaka başka takıma gitmeli diye düşünüyordum. Gide gide Newcastle'a gitmiş. Yani İspanya'nın en çalkantılı kulübünden İngiltere'nin en çalkantılı kulübüne. Newcastle açısından olumlu ve akıllıca yapılmış bir transfer. Geçen yıl gerçekleştirdikleri Rozehnal - Cacapa rezaletinden sonra en sonunda savunmayı toparlayabilecek bir oyuncu buldular. Ödenen bonservisin 13 milyon euro civarında olduğu söyleniyor. Değer mi değmez mi bilmem ama sokağa attıkları milyonlarca eurodan sonra Coloccini'yi almaları iyiye işaret...

Deportivo geçen yıl Andrade'yi, bu yıl da Coloccini'yi sattı. Para edebilecek tek adamları Guardado kaldı ellerinde. Seneye de onu satsınlar tam olsun...

Daha önce Deportivo'yla ilgili yazdığımız inceleme yazısı burada...

Toni'nin yolunda...

Luca Toni. Senelerce alt lig takımlarında süründü. 26 yaşındayken Palermo'ya transfer oldu. Sonrası bildiğiniz malum hikaye. Avrupa futbolunun son 5 yılına damga vuran forvetlerden birisi oldu...

Semih Şentürk. Senelerce, gol atmasına rağmen yedek bekledi. Geçen yılın da çoğunu kulübede geçirmesine rağmen, gol kralı oldu. Euro 2008'de en önemli yıldızlarımızdan birisiydi. Dün de 4 gol atarak yeni sezon öncesi, kariyerinde ilk defa, takımının en önemli kozu olacağını gösterdi...

İkisinin kariyeri birbirine git gide benzemeye başladı. Semih gol krallığını daha erken yakaladı ama elbette ki Toni'nin seviyesine çıkmasına daha çok var. Bu satırların yazarı fanatik bir Galatasaray'lı olmasına rağmen olabileceğini düşünüyor...

3 Ağustos 2008 Pazar

Ince Hughes'un yolundan gidebilir mi?

David Bentley'i 17 milyon sterline Tottenham'a yollayan Blackburn, Audax Italiano'dan Carlos Villanueva'yı bir yıllığına kiraladı. Hücuma dönük orta saha oyuncusu olan Villanueva, geçen yıl Şili'de yılın oyuncusu seçilmiş. Eğer beğenilirse Blackburn satın alma opsiyonuna da sahip...

Paul Ince Villanueva'nın çok iyi bir oyuncu olduğunu, şimdilik pek tanınmasa da yakında herkes tarafından bilineceğini iddia etmiş. Mark Hughes transfer ettiği ucuz ve tanınmayan oyunculardan yüksek verim elde ederek takımı her zaman zirveye oynatıyordu. Ince bunu ne ölçüde başaracak acaba...

Türkiye Malezya olmasın!

Uzun süre gündemi meşgul eden bir konuydu. Türkiye Malezya olur mu? Tartışmalar günlerce sürdü. Şimdi yeniden alevlendirmek istiyorum ama dikkat çekmek istediğim konu farklı...

Malezya Futbol Federasyonu bundan sonra ligde yabancı oyuncuların oynamasını yasakladı. Federasyon başkanı Khairy Jamaluddin gerekçe olarak yabancı oyunculara ödenen yüksek meblağları ve milli takımın gelişememesini göstermiş. Bütün dünyada futbola yabancı sınırlaması getirilsin mi getirilmesin mi diye tartışılırken adamlar işi kökünden çözmüşler. Ama biraz abartmışlar sanki...

Güle güle nöbetçi golcü

Ole Gunnar Solskjaer. Dün Manchester United'ın Espanyol'u 1-0 mağlup ettiği hazırlık maçıyla futbola veda etti. Semih'e diyoruz ya nöbetçi golcü diye, bir benzeriydi Solskjaer de. Ama bir fark vardı. Kimse onun neden ilk 11'de olmadığını sorgulamazdı. Onun görevi gerçekten nöbetçi golcülüktü. Sıkışan birçok maçı onun golüyle kazandı United. En akılda kalanı da 99'da Şampiyonlar Ligi'ni getiren galibiyet golü.

Onu en iyi anlatan cümleyi de yine bir röportaj sırasında Ferguson söylemişti. "Maç esnasında kenardan o kadar dikkatli izliyor ki onu oyuna aldığımda golü nerede bulacağını kendiliğinden bulmuş oluyor." Tam olarak böyle olmasa da buna benzer birşey demişti işte Ferguson. Ne diyelim. Yolun açık olsun nöbetçi golcü...