12 Haziran 2008 Perşembe

Ölüm Grubu ve İspanya

3. senemizde taşıdığımız 3. ev yüzünden birkaç gündür yokuz. Kusurumuza bakılmaya. Kısaca belirtmek gerekirse en hazır gözüken takım Hollanda gibi durdu ama hiçbirşey kanıtlanmış değil. Fransa-Romanya maçı sabaha kadar oynansa yine de berabere bitecek maçlardan birisiydi. Piturca Romanya'yı bu amaçla çıkarmış zaten sahaya. Domenech de Benzema'yı, Anelka'yı çıkarıp Gomis'le gol arayarak yardım etti zaten Piturca'ya. Hollanda skor olarak da oyun olarak da İtalya'yı dağıttı. Buna itirazımız yok. Ama ilk gol ofsayt. İkinci ve üçüncü golün de İtalya'nın çizgiden çıkarılan pozisyonları sonrası kontraataklarla geldiğini düşündüğümüzde İtalya'yı pek de suçlamamak gerek. Elbette ki Sneijder'in, sevmememe rağmen Kuijt'in oyunlarını göz ardı edemeyiz ama Hollanda işi garantiledi yaklaşımı da son derece yanlış. Üçüncü maçlar sona erene kadar hiçbirşey belli değil bana kalırsa.

İspanyollar her zamanki gibi harika başladılar turnuvaya. Açıkçası Rusya'ya 4 atmalarını ben de beklemiyordum. Ev taşıma telaşı yüzünden D grubu maçlarını izleyemedim ama özetlerden gördüğüm kadarıyla kırılma noktalarında Rusya adına kaçan önemli pozisyonlar yok değil. Arshavin ve Pogrebnyak olsa belki daha farklı olabilirdi. İspanya bu gruptan çıkar ama sonrası için hala umudum yok. Ibra seneler sonra milli formayla ilk golünü attı, İsveç kazandı. Sadece gol orucunu değil gamsızlığını da bitirmiş gibi gözüktü bana Ibrahimovic. Larsson için fazla söze gerek yok zaten. Mükemmel bir oyuncu. Şimdi gelsin Süper Lig'e, çoşturur ortalığı. Yunanistan'ın miadı dolmuş gibi gözüktü ama söz konusu Rehhagel'in takımı olunca iki kere düşünüyor insan...

Hiç yorum yok: