3 Haziran 2008 Salı
Aceto'nun vedası...
Bundan 4-5 ay öncesine kadar blog hazırlamak, düzenli olarak yazı yazmak gibi olaylar bana çok uzaktı. Bir gün Mehmet Demirkol'u okurken Aceto Balsamico diye bir blogdan bahsettiğini duydum. Neymiş acaba diye girip okudum. Ve ilk girdiğimde yaklaşık 1,5 saat çıkamadım. O kadar keyifliydi ki okumak müthiş bir heves yarattı bende. Kendim teknoloji özürlü bir insan olduğum için hemen ev arkadaşıma sordum biz de yapabilir miyiz böyle birşey diye. Meğer zor bir olay değilmiş. Ben de kendi bloguma başladım. Aceto üstadın asıl ismi Bülent diye okudum birkaç yerde. Şahsen tanımıyorum kendisini. Ama Bülent Abi attığım maillere her zaman anında cevap veren, blog konusunda beni cesaretlendiren sözleriyle bu işi buraya kadar getirmemi sağladı. Blogunda benim blogumun da linkini vererek hatırı sayılır bir okuyucu kitlem olmasını sağladı. Birkaç gündür yazmıyordu. Ben o kilit olayını bir süreliğine ara verdiği için bloga koyduğunu düşündüm. Hatta ev arkadaşımla acaba Euro 2008'e mi gitti diye düşündük. Ve bugün son yazısını yazdığını gördüm. Gelen küfürlerden yorulmuş. Küçük oğluna küfredecek kadar basitleşen insanlardan bahsetmiş. Türkiye'nin en çok okunan, futbolun gazete ve televizyonlardaki basit yorumculardan ibaret olmadığını gösteren blog kapanıyor şimdi. Blog işiyle uğraşan insanların yarıdan fazlasına ilham veren Aceto Balsamico sona erdi arkadaşlar. Hem de bırakın yazmayı, o blogu okumayı bile nasıl becerdiklerini merak ettiğim birkaç gerizekalı yüzünden. Üstada şimdiye kadar yaptığı herşey için sonsuz teşekkürler. Ama son birşey söylemek istiyorum. Bana attığı bir mailde üstad " yazı yazmakta istikrar önemlidir, genelde bir zaman sonra sıkılır bırakır insan, gelen yorumlardan, mesela küfürlerden... " demişti. Ben asla sıkılmadan 4 aydır yazıyorum. N'olur sen de biraz daha düşün bu kararını üstad...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Ben aynı yazıdan Aceto'yu bulup, aynen bloglamaya başlamıştım. Hakikaten inanamıyorum az önce ben de okudum veda yazısını, onu vazgeçirmenin bir yolu yok mudur acaba?
Yorum Gönder