31 Mart 2008 Pazartesi

Avrupa'da bu hafta

Haftasonu Bolton - Arsenal maçını izleyenler neden Premier Lig'in dünyanın en iyisi olduğunu bir kez daha anlamışlardır. Her ne kadar bundan sonra şampiyonluğu kazanacaklarına inanmasam da Gunners son haftaya kadar yarışın içinde olacak gibi Fabregas'ın son dakika golü sayesinde. Manchester United evinde Villa'yı dörtleyerek beş puan farkla liderliğine devam etti. Üçlü saldırı timi Ronaldo, Rooney ve Tevez'in isimleri vardı yine gollerde. Chelsea Middlesbrough'yu Carvalho'nun erken golüyle yenerken acaba akıllar Fenerbahçe maçında mı sorusunu getirdi akıllara. Üç topu direkten döndü Boro'nun. 12 Nisan'daki Manchester - Arsenal, 26 Nisan'daki Chelsea - Manchester maçları son noktayı koyacaktır puan tablosuna. Torres'in golüyle Anfield'da Mersyside derbisini kazanan Liverpool altı hafta kala Everton'ın beş puan önünde. Moyes ne kadar mücadelemiz sürecek dese de Everton ilk dördün dışında kalacak gibi. Premier Lig'de bu sezon da değişmeyen tek şey ilk dört takımın sıralaması olacak gibi. Tottenham Uefa'yı garantilediğinden beri garip bir takım oldu. İstediği zaman kazanıyor, istemediğinde ise gol fakiri Newcastle, Birmingham gibi takımlardan dört yiyor. Sunderland 2001'den beri Premier Lig'de ilk defa iki maç üst üste kazanırken Keane'i de baskı altından kurtardı. Matematiksel olarak kesinleşmese de Derby ve Fulham'dan sonra gidici üçüncü takım Bolton olacak gibi...
İspanya'da ikram sırası Barcelona'nındı bu hafta. 2-0 öne geçtikleri maçı 3-2 verdiler Betis'e. Bir de penaltı kaçırdı Betis bu maçta. Schalke maçı öncesinde Ronaldinho da kadro dışı bırakıldı. Puan farkı azalıp artmaya devam edecektir Barnebau'daki Madrid maçına kadar. Ligi üçüncü bitirme ihtimali de olan Barcelona'da sene sonu Rjkaard ve Ronaldinho'yu da içine alan önemli bir revizyon yapılacak gibi. Real Madrid Sevilla'yı biraz da hakem yardımıyla mağlup ederek bitime sekiz hafta kala Villarreal'in altı, Barcelona'nın yedi puan önüne geçti. Villarreal demişken sessiz sedasız nasıl da ikinci sıraya yerleştiler. Nihat'ın da iki gol attığı maçta Atletico'yu bozguna uğrattılar. Nihat Kahveci de Euro 2008'deki en önemli silahımız olacağını bir kez daha gösterdi. Sessiz sedasız ilerleyen bir diğer takım da Santander. Ben haftalardır gidemezler Şampiyonlar Ligi'ne derken (ki hala gidemezler diyorum) Atletico'yla puanları eşitlediler. Mütevazi bir kadroyla Getafe'den sonra yılın ikinci sürpriz takımı bana göre. Bir de Almeria var tabi. Ard arda Barcelona ve Madrid'i deviren Valencia Mestella'da Mallorca'dan nasıl üç yedi anlayan bana da anlatsın. Düşme hattında Vallodolid'in bile gerisine düşen Zaragoza'nın geçen yıl Şampiyonlar Ligi için mücadele ettiğine inanmak güç geliyor. Levante ve Murcia'nın yanında giden takım önümüzdeki haftalarda üç ya da dört hafta içinde belli olacaktır kanımca...

İtalya'da bir garip lig oldu. Inter kesin şampiyon derken bu hafta puan farkı neredeyse ikiye iniyordu. Aynı skorlarla Lazio ve Cagliari deplasmanlarında ikişer puan bıraktılar. Roma'nın kaybi biraz daha büyük oldu. Manchester maçı için Totti'yi kaybettiler. Inter'de Ibrahimovic'in gamsızlığı tüm takıma bulaştı sanki. Son üç maç iki puan. Juventus maçı bir Parma taraftarının hayatını kaybetmesi nedeniyle ertelenirken dördüncülük için kapışan Fiorentina ve Milan da kaybettiler bu hafta. Zirvede yüzü gülen takım olmadı bu hafta. Milan konusuna değinmekten bıktım artık. Milan seyircisi Maldini'yi bile yuhalayacak bir hale geldiyse yazıklar olsun bu takımı bu hale getirenlere. Devam etsinler Serginho'nun, Cafu'nun sözleşmesini uzatmaya. Sampdoria'da önlerine geçerse Uefa bile olmayacak seneye Rossoneri için. Düşme hattında durum çok karışık. 20. Empoli ile 15. Parma arasında sadece üç puan fark var...

En çok sürprizin yaşandışı lig Bundesliga oldu bu hafta. İlk altı takımın hepsi puan kaybetti bu hafta. Bayern yedi puanlık farkı korudu Nurnberg deplasmanında kazanamasa da. Misimovic'in golü enfesti bu arada. Kahn izledi sadece. İkinci Hamburg'la yedinci Frankfurt arasındaki fark 5. Kim Devler Ligi'ne kim Uefa'ya gidecek belirsiz. Herkes bir diğeri gitsin diye uğraşıyor. Bayern'e karşı inadına desteklediğim tek takımdı Werder Bremen. Kendi evinde Duisburg'a yenilmek ne demek? Wolfsburg'da böyle yükselmeye devam ederse ilk üçte bile bulabilir kendini. Düşmek için aday sayısı beş. Her hafta söylediğim gibi umarım Nurnberg düşmez...

Hiç yorum yok: