25 Şubat 2008 Pazartesi

Hatırladınız mı Superdepor'u?


Porto'nun Şampiyonlar Ligi'ni kazandığı 2003-2004 sezonunu herkes hatırlar. O sezon finalin Porto ve Monaco gibi kimsenin tahmin edemeyeceği iki takımın arasında oynanması büyük bir sürprizdi. Ama bir sürpriz daha vardı ki o da çoktan Şampiyonlar Ligi tarihinin unutulmazları arasında yerini aldı. Çeyrek final ilk maçında İtalya'da Milan'a 4-1 kaybeden Deportivo La Coruna 7 Nisan günü kendi evinde rövanş maçına çıkıyordu. Herkesin basit bir formailte maçı olarak gördüğü karşılaşmayı Pandiani, Valeron, Luque ve Kaptan Fran'ın golleriyle 4-0 kazanan İspanyol ekip herkese küçük dilini yutturmuş ve artık Avrupa'nın elit kulüplerinden biri olduğunu herkese ispat etmişti. O maç temeli 90'lı yılların başında atılan bir projenin son başarı halkası, adeta tamamlayıcısıydı. 94, 95 ve 97 yıllarında çok yaklaşıp kazanamadığı şampiyonluğu 2000 yılında kucaklamayı başaran kulüp, o tarihten 2004 sezonuna kadar her sene düzenli olarak Şampiyonlar Ligi'ne katıldı, La Liga'yı iki kez ikincilik, bir kez de üçüncülükle tamamladı. Milan'ı eleyip yarı finalde Porto'ya elenen kulüp o sezonu da üçüncülükle tamamladı. Euro 2004'te İspanya Milli Takımı'na Romero, Capdevilla, Sergio, Valeron, Luque, Tristan gibi oyuncularıyla katkı yapan kulüp göz kamaştırıyordu.

Milan'ı Eleyen Kadro

Gerçekleştirdikleri yükseliş, hem de sadece dört yıl içinde, herkesi kıskandırabilecek türdendi. Ancak 2004-2005 sezonuyla durum Deportivo'nun hiç istemediği bir yöne doğru değişmeye başladı. 2005 ve 2006'yı sekizincilikle kapatan kulüp geçen sezonu ise onüçüncü bitirdi. Bu arada 2005 yazında Irureta kulüpten ayrıldı, kulübün sembol isimleri Fran ve Mauro Silva da emekli oldu. Joaquin Caparros'la yeni bi yapılanma içine girmeye çalışan kulüp bunu başaramadı ve her sene daha da geriye gitmeye başladı. Sene başında geleceğin en önemli yıldızları arasında gösterilen Guardado'yu transfer ettiklerinde herkes 90'lı yılların sonuna doğru Rivaldo'yla başlayan sürecin bir benzerinin tekrar yaşanabileceğini düşündü ama görünen o ki takım için bu sene ligde kalmak en büyük başarı olacak. Şu anda onsekizinci sırada bulunan kulüp düşme korkusunu derinden yaşıyor. Düşmeseler bile eskiye dönmeleri biraz zor olacak çünkü artık eskisi gibi önemli oyuncuların tercihi bir kulüp değiller. Artık Canal+'yla yaptıkları gibi büyük maddi gelir sağlayacak anlaşmaları da yok. Güvenebilecekleri tek şey ise Riazor'u doldurup takımlarını ölümüne destekleyen 35bin kişilik mükemmel koro. Bu arada dikkatinizi çekti mi Galatasaray'ın geldiği noktayla benzer ne çok tarafı var bu hikayenin...

Bugünkü Kadro

Hiç yorum yok: