21 Şubat 2008 Perşembe

Sevilla’yı (da) kaybetmek!

2001’de ikinci ligde yer alırken 7sene sonrasında 2 UEFA , bir de Süper kupa kazanan, adeta bir peri masalını andıran takım Sevilla. Yıldız oyuncular transfer ederek değil, kendi yeteneklerini yetiştiren veya Brezilya’dan bulan, takım oyunu ve pozitif futbollarıyla dünyanın dört bir yanında sempatizanlar kazanan rojiblancos dün geceki futboluyla beni hayal kırıklığına uğrattı.Başarının defansif oyunla eşdeğer tutulduğu günümüz çağdaş! futbolunda son 3yıldır seyir zevki yüksek Sevilla maçlarıyla futbolun aslında sadece futbol olabileceği konusunda umutlanmıştık. Ama dün gece gördük ki artık Sevilla’da günümüz düzeninin bir parçası olmuş. İkili mücadelelerde yerden bir türlü kalkamayan,her pozisyonda hakemi etki altına almak için dakikalarca konuşan yani futbolu oynatmamaya çalışan bir takım vardı sahada. O yüzdendir ki son yılların en sıkıcı 5gol atılan maçı oynandı dün gece Saraçoğlu’nda. Elbette dileğimiz Sevilla’nın Fenerbahçe’yi elemesi değil ama 4Mart’tan sonra bir daha böyle bir Sevilla izlememek istiyoruz. Nou camp’ta, Barnebau’da bile hücum futbolundan ödün vermeyen Sevilla’nın Ramon Sanchez Pizjuan’da temsilcimizle oynayacağı maçtan sonra tekrar eskisi gibi olacağını umut ediyorum. Yoksa bir daha FM oynarken Daniel Alves ya da Jesus Navas’ı transfer etmek için diğer takımlarla rekabete gireceğimi sanmıyorum…

3 yorum:

Unknown dedi ki...

Yanlı yayın yaptınızı görüyorum, fenerbahcenin galibiyeti dışında herşeye değinmişssiniz.
Ama, bunun yanında daha maçını oynamamış galatasarydan fazlaca bahsetmeyi es geçmemişsiniz.
Eğer basitte olsa boyle bir yayıncılık yapıcaksanız tarafsız olmayı oğrenmelisiniz...

Adsız dedi ki...

erdem bu bir maç yorumu değil sevilla eleştirisidir. yazıyı bir daha okursam sevillanın oynadığı negatif futboldan başka bir konusu olmadığını farkedersin.

Unknown dedi ki...

Peki gündem bu maç iken neden sevillayı eleştirmek yerine fenerin,yada maçın yorumuna yer verilmedi...